Depresyon kilo artışına yol açıyor!

12.11.2023 - 11:40, Güncelleme: 12.11.2023 - 11:40 849+ kez okundu.
 

Depresyon kilo artışına yol açıyor!

Obezitenin psikolojik yönlerinin de olduğuna dikkat çeken uzmanlar, düşük benlik saygısı ve olumsuz vücut imajının da obeziteye yol açabileceğini söyledi.İSTANBUL (İGFA) -Duygusal yeme, stres, kaygı, üzüntü veya sıkıntı gibi olumsuz duygusal durumların bazı insanların yeme alışkanlıklarını farklılaştırabildiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, tüm bunların aşırı şekilde yeme davranışlarına neden olabileceğini kaydetti. Çetin, “Depresyon, kişinin enerji seviyelerini azaltır ve fiziksel aktivite eksikliğine sebep olabilir, bu durum da kilo artışına yol açar.” dedi. Obezite ve psikoloji arasındaki ilişkiye dair açıklamalarda bulunan Çetin, obezitenin, genellikle tıbbi ve fiziksel sağlık sorunlarına neden olabilen bir durum olduğunu ifade ederek, obezitenin sadece fiziksel sağlıkla ilgili olmadığını ve psikolojik etkilere de yol açtığını söyledi. “Sadece fiziksel bir sağlık sorunu dememiz doğru olmaz. Obezite, kişinin yaşam kalitesini, özsaygısını, zihinsel sağlığını ve genel refahını etkileyebiliyor" diyen Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, "Obezite, depresyon, anksiyete, yeme bozuklukları ve diğer psikolojik rahatsızlıkların tetikleyebiliyor. Obezite ve psikolojik sağlık arasındaki ilişki karmaşıktır diyebiliriz. Bireyler arasında farklılık gösterebilir. Obezitenin psikolojik boyutları; kişinin yaşadığı duygusal sorunlar, sosyal dışlanma, özsaygı sorunları gibi değişiklikler olabilir. Sonuç olarak, obeziteyi sadece bir psikolojik rahatsızlık olarak tanımlamak yerine hem tıbbi hem de psikolojik birçok boyutunu dikkate almak daha doğru olacaktır. Neticede obezite tedavisi, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda psikolojik sağlığı da kapsamalıdır. Çünkü obezitenin hem fiziksel ve psikolojik etkileri vardır" diye konuştu. Obeziteye neden olabilen psikolojik faktörlere de işaret eden Çetin,  psikolojik faktörlerin obezite ile mücadele edenlerde psikolojik sorunlara ve yeme düzeninin bozulmasına yol açabildiğini kaydetti. Obezite ile kendine zarar verme davranışları arasındaki ilişkinin karmaşıklığına işaret eden Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, “Duygusal stres, kaygı veya üzüntü gibi negatif duygular, bireylerin aşırı yeme davranışlarını sağlayabilir, çünkü yemek yeme bireye bir tür rahatlama ve duygusal tatmin sağlar. Aşırı yemenin sadece fiziksel sağlığa etki olarak değil, psikolojik sağlığı da etkisi olduğunu söylemek mümkündür.  Kendini cezalandırma veya suçluluk nedeniyle gerçekleştirilen aşırı yeme davranışları, düşük benlik değeri ile ilişkilendirilebilir ve obezite riskini artırabilir. Profesyonel yardım aramak ve psikoterapi almak, bu tür sorunların daha iyi anlaşılmasına ve tedavi edilmesini sağlayacaktır" diye konuştu.

Obezitenin psikolojik yönlerinin de olduğuna dikkat çeken uzmanlar, düşük benlik saygısı ve olumsuz vücut imajının da obeziteye yol açabileceğini söyledi.

İSTANBUL (İGFA) -Duygusal yeme, stres, kaygı, üzüntü veya sıkıntı gibi olumsuz duygusal durumların bazı insanların yeme alışkanlıklarını farklılaştırabildiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, tüm bunların aşırı şekilde yeme davranışlarına neden olabileceğini kaydetti.

Çetin, “Depresyon, kişinin enerji seviyelerini azaltır ve fiziksel aktivite eksikliğine sebep olabilir, bu durum da kilo artışına yol açar.” dedi.

Obezite ve psikoloji arasındaki ilişkiye dair açıklamalarda bulunan Çetin, obezitenin, genellikle tıbbi ve fiziksel sağlık sorunlarına neden olabilen bir durum olduğunu ifade ederek, obezitenin sadece fiziksel sağlıkla ilgili olmadığını ve psikolojik etkilere de yol açtığını söyledi.

“Sadece fiziksel bir sağlık sorunu dememiz doğru olmaz. Obezite, kişinin yaşam kalitesini, özsaygısını, zihinsel sağlığını ve genel refahını etkileyebiliyor" diyen Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, "Obezite, depresyon, anksiyete, yeme bozuklukları ve diğer psikolojik rahatsızlıkların tetikleyebiliyor. Obezite ve psikolojik sağlık arasındaki ilişki karmaşıktır diyebiliriz. Bireyler arasında farklılık gösterebilir. Obezitenin psikolojik boyutları; kişinin yaşadığı duygusal sorunlar, sosyal dışlanma, özsaygı sorunları gibi değişiklikler olabilir. Sonuç olarak, obeziteyi sadece bir psikolojik rahatsızlık olarak tanımlamak yerine hem tıbbi hem de psikolojik birçok boyutunu dikkate almak daha doğru olacaktır. Neticede obezite tedavisi, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda psikolojik sağlığı da kapsamalıdır. Çünkü obezitenin hem fiziksel ve psikolojik etkileri vardır" diye konuştu.

Obeziteye neden olabilen psikolojik faktörlere de işaret eden Çetin,  psikolojik faktörlerin obezite ile mücadele edenlerde psikolojik sorunlara ve yeme düzeninin bozulmasına yol açabildiğini kaydetti.

Obezite ile kendine zarar verme davranışları arasındaki ilişkinin karmaşıklığına işaret eden Uzman Klinik Psikolog Aziz Görkem Çetin, “Duygusal stres, kaygı veya üzüntü gibi negatif duygular, bireylerin aşırı yeme davranışlarını sağlayabilir, çünkü yemek yeme bireye bir tür rahatlama ve duygusal tatmin sağlar. Aşırı yemenin sadece fiziksel sağlığa etki olarak değil, psikolojik sağlığı da etkisi olduğunu söylemek mümkündür.  Kendini cezalandırma veya suçluluk nedeniyle gerçekleştirilen aşırı yeme davranışları, düşük benlik değeri ile ilişkilendirilebilir ve obezite riskini artırabilir. Profesyonel yardım aramak ve psikoterapi almak, bu tür sorunların daha iyi anlaşılmasına ve tedavi edilmesini sağlayacaktır" diye konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve hakikatinsesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.