İHSAN TAŞ ÜLKEMİ YURT DIŞINDA TEMSİL ETMEK İSTERİM
İHSAN TAŞ ÜLKEMİ YURT DIŞINDA TEMSİL ETMEK İSTERİM
Daha önce hayata geçirdiği başarılı projelerle isminden sıkça söz ettiren genç yapımcı ve yönetmen İhsan Taş ile Türk Sinemasından, Hollywood’a uzanan keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
İhsan Taş kimdir ve nerelidir?
1980 yılında Batman’da doğdum. 1996’ın sonlarına doğru İstanbul’a yerleştim.
Sinemaya ne zaman ilgi duymaya başladınız?
Çocukluğumdan beri hep sinemayı büyük bir tutkuyla takip ediyordum. İlerde yapımcı veya yönetmen olacağımı hayal etmemiştim ama her izlediğim filmde, başrol oynayan sanatçının yerinde hayal ederdim kendimi hep.
Bu işe başlarken örnek aldığınız isimler kimlerdi?
Yılmaz Güney, Kadir İnanır, Tarık Akan, Cüneyt Arkın ve daha ismini sayamadığım sayısız kahraman… Onlar gerçekten de çocukluğumuzun kahramanlarıydı… Sinemayı onlarla sevdik…
İlk filmim Kaçış 1950 idi. Film 10 Nisan 2015 yılında vizyona girdi. Hemen arkasından Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk, Dedemin Gözyaşları ve Filme Gel isimli sinema filmlerini çektim. Usta oyuncu Halil Ergün, Elif Kaya ve Kumsal Vural’ın oynadığı Kalp krizini önlemek amacıyla çektiğim bir “Kamu Spotu” var. Neredeyse tüm Tv’lerde yayınlandı. Sonrasında 3 tane reklam filmi ve 30 bölüm de Trt’ye sohbet programı çektim. Önümüzdeki ay da, yeni bir sinema filminin hazırlıklarına başlıyoruz.
Bu işe başlarken kimlerden feyz ve destek aldınız?
Açıkçası söylemek gerekirse bu sektör, birilerini örnek alacak kadar temiz değil. “Kişi kendine yakışanı yapar” mantığıyla hareket ederek kendi çizgimi oluşturmaya çabalıyorum.
Bu işe başlarken beğendiğiniz ve kendinize örnek aldığınız isimler kimlerdi?
O isimlerini saydığım “Yeşilçam” emektarları...
Birlikte çalışmaktan keyif aldığınız oyuncular kimler?
Ben çok ılımlı bir insanım. Mümkün olduğunca herkes ile anlaşırım. Ayırımcılık etmiş gibi olmiyim ama Halil abi (Halil Ergün) ile çalışmak hem çok keyifli, hemde çok kolay. Birlikte bolca vakit geçirince zaten artık aile gibi oluyorsunuz. Evden çıktıkça ofise de uğruyor. Haftada 2,3 gün görüşürüz neredeyse…
Hangi oyuncuları projelerinizde görmek istersiniz?
Türk oyunculardan çok başarılı bulduğum isimler var. Hepsinin isimlerini belki buraya sığdıramam ama Cansu Dere’yi, Beren Saat’i, Kıvanç Tatlıtuğ’u, Kenan İmirzalıoğlu’nu çok başarılı buluyorum ve Dizilerimizin ve Sinemamızın yurt dışına açılması için çok özel yetenekler olarak görüyorum onları… Umarım yeni gençlerde mesleğinde böyle başarılı olurlar ve gurur duyacağımız oyuncularımızın sayısı çok daha artar.
Başlangıçtan bu yana, keşkeleriniz neler oldu?
Sektöre ilk girdiğimde biraz zorlandım tabi hem maddi hemde manevi olarak ama şimdi daha iyi anlıyorum ki, o önüme çıkan zorluklar veya yaşanan olumsuz olaylar insanı daha da güçlendiriyor ve tüm bunların adına da tecrübe deniliyor. (Maalesef acı tecrübeler ama pes etmek yok. Hep daha ileriye, daha büyük başarılara odaklanmak lazım)
"DEDEMİN GÖZYAŞLARI" filmini çekmeye nasıl karar verdiniz sizi buna iten etken ne oldu?
İlk filmim Kaçış 1950 dönem filmiydi, sonraki iki filmim de komediydi. Kendimi dramda daha başarılı buluyordum ve güzelde bir hikâyenin ipuçlarını yakaladığımda “Kesinlikle dram da çekmeliyim” dedim ve hazırlıklarıma başladım. Birde çektiğimiz film sosyal sorumluluk görevini de üstleniyor bir nevi. Yaptığımız işler her ne kadar ticari görünse de, topluma da bir şeyler katmalı diye düşünüyorum. Dedemin Gözyaşları filminin senaryosuna ilk 2016 yılında başladım yazmaya (zaten Google de de bilgiler mevcut) o dönem Parayı Bulduk diye bir komedi filmine başlamak üzereydim. Çekimleri tamamladıktan hemen sonra odaklandım iyice senaryoya… 1 ay içerisinde bitirdim senaryoyu ama tabi bir filmi çekmek hayata geçirmek hiç te kolay değil. Bir sürü unsur var projenin hayata geçebilmesi için. Finans işini çözmek, ekibi kurmak, çekimler derken tam 5 yıl sonra, yani 2021’in sonlarında ancak çekebildim filmi. Tabi belli aralıklarla senaryoda hep revizeler yaparak. (Güncel konuları da korumak için) Pandemi, deprem vs derken filmi nihayet 2024 yılında, yani ilk yazmaya başladığımdan 8 yıl sonra vizyona koyduk. Şükürler olsun izleyicilerde çok sevdiler filmi ve film çok ses getirdi. Her şeyde bir hayır vardır. Demek ki doğru zaman şu anmış diyorum.
Şu ana kadar kaç tane film çektiniz ve bunlar hangileri?
Şu ana kadar 5 tane sinema filmi çektim. Kaçış 1950, Temel ile Dursun İstanbul’da, Parayı Bulduk, Dedemin Gözyaşları ve Filme Gel isimli sinema filmlerini çektim.
Hedefleriniz nerelidir, hedeflerinize ulaştınız mı?
Hedeflerime adım adım yürüyorum. Mesleğimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Günün birinde çektiğim filmlerimle yurt dışında da ülkemi en iyi şekilde temsil etmek ve ülkemize ödüllerle dönmeyi çok arzuluyorum. Nasip bakalım…
Yeni projeniz var mı varsa bunu bizimle paylaşır mısınız?
Şu an ön hazırlıklarına başladığımız bir komedi filmimiz var. Ana Cast daha tam netleşmediği için şu an biraz gizli tutuyoruz. Hemen arkasında da kışın çekmeyi düşündüğümüz (şu ana kadar yaptığım en büyük proje) “Sürgün” diye yine bir dram filmim var. Ona da çok özel hazırlanıyorum. İzleyenleri sinema salonunda bu sefer hüngür hüngür ağlatmayı hedefliyorum.
Bir film projesine başlarken en çok neye dikkat edersiniz?
Her şeyden önce senaryo çok önemli, çünkü bizim işin 4 ana ayağı var. Bunlardan ilki senaryo, oyuncular, basın-pr ve dağıtım da diğer ayakları… Bunları sağlam yaparsanız projenizin başarılı olma şansı yüzde 90’ların üstünde olur diye düşünüyorum.
Zor bir insan mısınız, veyahut tahammül edemediğiniz şeyler nelerdir?
Aslında hiç zor bir insan değilim, iyi niyetimi kullanmadıkları sürece… İnsanlar anlayışlı ve pozitif olursa, bir şeyler yapmak, başarmak çok daha kolay…
Setteki ile set dışındaki İhsan Taş arasında ne gibi farklılıklar var?
Özel hayatımda çok güleç yüzlü bir insanım, çok ta çocuk ruhlu… Her şeyi masum yaşarım. Dünyanın en kolay ikna olan insanlarından biriyimdir bence, çünkü beni on yaşındaki bir çocuk bile kandırabilir özel hayatımda… Ama profesyonel anlamda işler yapınca maalesef ki, o iyi niyetiniz o kadar suistimal ediliyor ki, her şeyi kuralına göre yapmanız herkes için en hayırlısı oluyor. İşini yapamayan birine işini yapması gerektiğini söylemezseniz, o iş üstünüze kaldığı gibi birde o şahıs hiçbir zaman o işi kendisinin yapacağını anlamaz bile… Farkında olmadan hem kendinizi yoruyorsunuz, hemde karşı tarafa da bilmeden kötülük etmiş gibi oluyorsunuz. Dolayısıyla bir şey yapılacaksa, herkes olması gerektiği gibi yapmalı ki, iki taraf ta üzülmesin…
Filmlerin çekimine hazırlanırken ya da esnasında en çok dikkat ettiğiniz konular nelerdir?
Ekip ruhuna çok önem veririm. Çünkü ekip bir biri ile iyi geçinirse her şey çok güzel olur ve başarı kendiliğinden gelir.
Sinema alanında ilerledikçe muhtemelen kadronuz da değişime uğrayacaktır. Oyuncu seçiminde dikkat ettiğiniz kriterleriniz nelerdir?
Ben oyuncularımla birebir kendim temas kuruyorum. İlk önce onlarla sohbet ediyorum, onların gözlerinin içine bakıyorum. Mesleğindeki başarısından çok, iyi bir insan mı, ona dikkat ediyorum. Mesleğimiz ne olursa olsun, her şeyden önce iyi bir insan olursak başarı zaten kendiliğinden gelir. Onun için kendim, hayatım boyunca hep iyi bir insan olmaya çalıştım. Birde bireysel mutluluğu kesinlikle red eden bir yapım vardır. Karşımdaki insanları mutlu ettikçe mutlu oluyorum. Düşünsenize etrafınızdaki insanlara bakıyorsunuz ve herkes mutsuz, o zaman siz mutluysanız bile ne anlamı var ki… Onun için herkesin mutlu olmasını diliyorum…
Hayatını özellikle bir filminize konu almak istediğiniz biri var mı?
Şu an için yok ama çocukluğumuzda duyduğumuz çok büyük destansı bir aşk vardı bizim yörede, hep aşklarını duyarak büyüdük. Nasip olursa belki ilerde onun dizisini yapmak isterim. Hem memleketime, hemde yöre insanımıza armağan etmek isterim… İsmi şimdilik sürpriz olsun…
Yakın zamanda, Filminize dâhil etmeyi düşündüğünüz bir ünlüye teklif götürme hazırlığı var mı?
Yeni çekeceğim iki filmde de, kadro aşağı yukarı belli gibi ama dizi yapmak istiyorum bu iki filmden sonra nasip olursa. Yukarıda isimlerini yazdığım sanatçılarla çalışmayı çok isterim.
Daha sonraki projelerinizde ünlü bir yabancı oyuncuyu oynatma düşünceniz var mı?
Tabi ki var. Kendini geliştirdikçe, yeniledikçe varsın bu sektörde. Sürekli üstüne katarak yola devam etmek lazım. Benimde aksiyonu bol bir projem var ismi şimdilik gizli kalsın ama yurt dışına açılabilecek bir proje… Orda mesela Jackie Chan ile Jean-Claude Van Damme’nin olmasını çok isterim. Onları hayal ederek yazmıştım. Tabi bizim Türk oyunculardan4,5 tane ünlü isimlerde var ve yeni yüzlerde... İnşallah gerçeğe dönüşür.
İstanbul HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.